The Prince’s Fiancee

Ben, imparatorluk sarayında sadece bir hizmetçiydim. Yanlışlıkla, Veliaht Prens’in sırrına kulak misafiri oldum.
Veliaht Prens’in, kaçan nişanlısı aslında bir erkek miymiş?!
“Lütfen beni bağışlayınız! Sizin için her şeyi yaparım!”
“Her şeyi mi?”
Hayatta kalmak için söylediklerim,
sizin için her şeyi yaparım sözü vermiş olmam,
eziyetimin başlangıcı oldu.
“Sen yapacaksın o zaman.”
“Ne yapacağım?”
“Nişanlım olacaksın.”
Ölümden kurtulmak için tek bir yol var!
Veliaht Prensi’nin nişanlısı olmak mı?!!!
“Eğer iki hafta sonraki kutlamaya kadar hazırlanabilirsen, yaşamana izin veririm.”
Veliaht Prensi’nin sözlerine güvenerek, elimden geleni yaptım.
Kutlamayı sıkıntısız bir şekilde atlatabildim ama…
Neden gitmeme izin vermiyor artık?
“O, artık geri döneceği için ben gidebilirim, değil mi?”
“Kimden izin aldın?”
Ben sadece, onun yedeği olduğumu sanıyordum.
“Hiçbir yere gidemezsin. Benim tek nişanlım sensin artık.”
Neden böyle…diyorsunuz ki?!!!!
Sadece, hayatta kalabilmek uğruna elimden geleni yapmıştım…
Ama bir şekilde, Veliaht Prensi’nin kalbine dokundum?!